Genel Kurul'da siyasi partilerin ortak önergesiyle balıkçıların sorunları araştırılacak!

 

TBMM Genel Kurulu'nda su ürünleri ve balıkçılık sektörünün sorunlarının çözümü için araştırma komisyonu kurulmasına karar verildi.

 

T24'ün aktardığına göre, 

 

Genel Kurul'da konuşan İyi Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, aşırı avcılığın balıkçılığın sürdürülebilirliğini tehlikeye düşürdüğüne dikkat çekerek, “Avlanma kapasitesinin hızla artışı deniz ekosisteminin sağlıklı işleyişini tehdit etmekte, başta somon ve ton balığı olmak üzere birçok deniz balığının popülasyonunun azalmasına hızla neden olmaktadır. Ülkemizde de avcılığın artışında yükseliş olduğu doğrudur ancak belli zamanlarda avcılıkta yaşanan artışların ardından yaşanan kaynaklardaki azalma, bu artışı düşüşe yöneltmektedir. Bu artış ve düşüşler nedeniyle ülkemizde avcılık, balıkçılık dalgalı seyir izlemektedir. Balıkçılığı korumak ve devamlılığı sağlamak adına var olan yasal sınırlamaların ve denetlemelerin etkili, sürekli şekilde uygulandığını söyleyemeyiz. Buralarda eksiklerimiz vardır” şeklinde konuştu.

 

Örs, balıkçılık sorunlarının giderilmesi için yapılması gerekenleri daha önce de açıkladıklarını anımsatarak, “Her türlü yasa dışı, kayıt dışı ve kural dışı faaliyetlerin önlenmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı ve uygulamaya konulmalıdır” dedi. Örs, “Gerçek, bilimsel ve köklü bir çözüm için konu tüm boyutları ile ele alınmalı. Çevreyi, denizleri, iç suları gözetmek, doğal dengeyi kötü etkilemeyecek biçim ve düzeyde avcılık yapmak, deniz ürünlerinin dondurma, depolama ve dağıtım süreçlerini sağlıklı ve sürdürebilir olarak yönetmek gerekmektedir. Tüm bu unsurlar birlikte ela alınmalı, devletin gözetim ve denetiminde planlamacı yaklaşımla gerçekleştirilmeli” ifadelerini kullandı.

 

Barış Karadeniz; Türkiye'de balıkçılık faaliyetleri için belirlenen yasakların bölgesel olmaması nedeniyle balıkçıların kaçak avcılığa yöneldiğini aktardı. Karadeniz, İstanbul'da oluşan müsilajı hatırlatarak, “Deniz derlerdi ki eskiden, her şeyi yutar. Ama maalesef deniz her şeyi yutmuyor, kusmaya başladı. Balık stoklarımızın azalmasındaki en büyük etken budur. Endüstriyel ve evsel atıklar. Vatandaş fabrikasını kursun diye o denizden alınan suyun tekrar denize verilmesi, kimyasal ve biyolojik arınma sistemleri olmadan deşarj etmesi İstanbul'u bitirdi. İskenderun Körfezini bitirdi, Gürlük Körfezini sıkıntıya soktu. Körfezlerimiz elimizden gitmeye başladı. Sonra ne diyoruz, suçlu balıkçı. Hiç de öyle bir şey yok. Suçlu bizleriz” dedi.

 

Karadeniz, konuşmalarına şunları ekledi:

 

Kanal İstanbul projesine ilişkin de “Kanal İstanbul projesi, başlı başına kanal ihanet projesi gibi, denizlerimizi bilmeden Kanal İstanbul projesini uygulamaya kalkarsak, biz bir sefer daha sınıfta kalırız” dedi.