CHP İstanbul Milletvekili Av. Turan Aydoğan, koronavirüs salgınından sağlık çalışanlarından sonra en çok etkilenen çalışma alanlarından biri olan marketleri ve market çalışanlarının koşullarını konu eden bir önergeyle meseleyi Meclis gündemine taşıdı. Aydoğan, 'Bizim gitmeye çekindiğimiz yerde market çalışanları yüzlerce insanla temas ederek çalışmak zorunda. Onlar için acil önlemler alınmalı' dedi.
Basına yansıyan olaylardan ve kendilerine gelen şikayetlerden yola çıkarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, 'Bu süreçte zor şartlar altında olan market çalışanları için somut adımlar atılmadığını görüyoruz. Toplu iş sözleşmesi olan marketlerde durum daha denetimli ve kontrol altında fakat sendikaların olmadığı, örgütlü olmayan marketlerdeki çalışanların hali perişan. Çalışma saatleri, sosyal mesafe uygulamasında sıkıntılar ve bir de evlere servis meselesi var. Nerdeyse 12- 13 saat çalıştıklarını belirten market çalışanlarının hakları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca denetlenmeli ve bazı düzenlemeler getirilmeli' dedi.
Aydoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Örneğin Bakan’a sordum; bu süreçte Covid-19’a yakalanan market çalışanı her halükarda iş kazasına uğramış sayılacak mı? Şimdiye kadar kaç market çalışanı Covid-19’a yakalandı? Bu vakaların filyasyonu yapıldı mı? Söz konusu marketlerde alanlar dar dolayısıyla sosyal mesafenin korunması çok da mümkün olamıyor. Bu hem çalışan hem de müşteri için riskli. Bunun için bir denetleme durumu söz konusu mu? diye sordum.'
'Bakanlık müdahale etmeli'
'Bu süreçte çalışan market işçilerinin en azından bir risk primi almalarına yönelik bir düzenleme yapılıp yapılmayacağını' da soran Aydoğan, şu ifadeleri kullandı:
'Bizim çekinerek gidip alış veriş yaptığımız yerlerde insanlar ekmek parası için saatlerce çalışıyor ve gün içinde yüzlerce insanla temas ediyor. Bu riskli durum devlet tarafından görülüp bir düzenleme getirilmeli. Bu insanların aldığı riski düşünün. Eminin markete gitmek zorunda olduğumuzda hepimizin aklına geliyor, 'Bu insanlar zor koşullarda çalışıyor' diye.
Bu göz ardı edilemez bir durum. Ayrıca online alışveriş dışında, market çalışanlarının marketlerin içinde kullandığımız arabalarla ürünleri müşterilere teslim etmek için apartman apartman gezdiklerine dair görüntüler gördük. Bu insanların iş tanımında bu yok. İş yükleri arttırılıyor. Mevzuata uygun mudur değil midir sordum elbette. Yeni personel almadan 3 kişi ile tüm marketin işini ve üstüne de sipariş teslimi işini yaptırmaya çalışan bir zihniyet var. Buna istismar desek yeridir. İnsanlar böyle bir süreçte işsiz kalma endişeyle çalışmaktan kaçınma haklarını da kullanamıyorlar. Buna müdahale edilmeli.' sözlerinde bulundu.