"Bugün milletimiz canı ile cüzdanı arasına sıkışmış vaziyette…" Bu sözler CHP sözcüsü ve genel başkan yardımcısı Faik Öztrak'a aittir. Öztrak birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. Yeniçağ TV'de yayında sorulara cevap veren Öztrak önemli açıklamaları ile gündeme getirdi.
Söyleşide özeti şu şekilde;
- Soru: Bütün basın toplantılarında oldukça sakin bir görüntü sergiliyorsunuz, bu sakinliği nasıl sağlıyorsunuz?
Öztrak: Memlekette bu kadar gerginlik varken birilerinin sakin olması lazım. Milletimiz gerginlikten hoşlanmıyor, söyleyeceğiniz şeyleri gerginlik yaratmadan da kelimelerin gücünü kullanarak söyleyebilirsiniz bende bunu yapmaya çalışıyorum.
- Soru: Bugünlerde ekmek askıda, faturalar askıda, sosyal yardımlar askıda oldu. Ekonomi ve siyaset de askıda mı?
Öztrak: Türk ekonomisi korona salgınına zaten kriz içindeyken yakalandı. Gerçek işsizliğin 8 milyondan 16 milyona çıkabileceği söyleniyor. Bu bir afet.
Sene başında 36 milyar dolar olan Merkez Bankası net rezervleri, Mart sonu itibariyle 6 milyar dolara düştü. Tam 30 milyar dolarlık rezerv satılmış.
Bu yetmemiş 669 milyar lira para saray hükümetinin kontrolünden geçmiş.
Bizde soruyoruz bu paralar nereye gitti?
Devlet borçlansın, para bassın tamam ancak milleti borçlandırmak suretiyle bu krizden çıkamazsınız.
Vatandaş artık 'sahipsizim, çaresizim, umutsuzum, tükenmişim beni korona değil bunlar öldürüyor' diyor.
- Soru: Bu krizden çıkabilmek için ne yapmak lazım?
Öztrak: Vatandaşın bu krizde mahrum kaldığı geliri devletin hazinesinden telafi etmek lazım. Vatandaşın alamadığı maaşın yüzde 80'ini devlet olarak vereceksiniz. Esnafın dükkânını kapatması sebebiyle elde edemediği gelirleri hibe olarak vereceksiniz.
Vatandaşlardan gelen şikâyetlerle partimiz ağlama duvarına döndü. Bu şikâyetler saray sosyetesi tarafından hiç bir şekilde duyulmuyor.
- Soru: Türkiye de şu anda ekonomik krizi çözecek anahtar erken seçim mi?
Öztrak: Biz her an seçim yapılacakmış gibi tüm programlarımızla, kadrolarımızla hazırız. Bu ülkede erken seçime karar verecek olan iki kişi var.
"Yeter artık biz bu işi götüremiyoruz" dedikleri noktada herhalde görevi bırakmak isteyeceklerdir. O nedenle de bu sorumluluk onlarda gözüküyor.
Tek adam rejimi çöktü. Millet bu rejimi değiştirmek için dört gözle sandığı bekliyor. Sandığın gelmesine de karar verecek iki kişi var. Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli…
- Soru: CHP darbe hazırlığındaymış. Bu darbeyi nasıl yapacaksınız?
Öztrak: CHP ne zaman iktidara yürüyüş noktasında büyük mesafeler kaydetmeye başlasa bir darbe çığırtkanlığıdır başlar gider. Bu darbe çığırtkanlığının doların 7 lirayı geçmesinin üstünü örtme çabası olduğunu düşünüyorum.
- Soru: Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek yeterli kadronuz var mı?
Öztrak: Bugün Türkiye'deki siyasi partilere dönüp baktığınız zaman en fazla devlet tecrübesi olan insanların bulunduğu partilerin başında CHP geliyor.
Mevcut sistemi değiştirebilmek için belli ittifaklara ihtiyacımız var. Millet İttifakının iskeleti hazırda duruyor.
- Soru: Bu noktada yeni kurulmuş olan Deva ve Gelecek partileriyle ittifak yapmayı düşünüyor musunuz?
Öztrak: Demokrasiden yana olan herkesi bu iş birliğinin etrafında toparlanmaya çağırıyoruz. Türkiye'nin demokratları bu otokrasiden kurtulmak, Türkiye'nin derdine derman olabilmek için birleşmek zorundalar.
- Soru: Sayın Erdoğan'a ekonomi, medya özgürlüğü, sosyal haklar açısından bir çağrınız var mı?
Öztrak: Başbakanlığı döneminde kısa bir süre Hazine Müsteşarı olarak çalıştım. Memlekette hükümetin ortaya çıkardığı yedi tane açık var.
Birinci açık finansman açığı
İkinci açık devlette liyakat açığı
Üçüncü açık kurumsal yapı açığı
Dördüncü açık hesap verme açığı
Beşinci açık hukuk ve demokrasi açığı
Altıncı açık güven açığı
Yedinci açık herkesi kucaklayan tarafsız Cumhurbaşkanı açığı
- Soru: Umudunuz yok galiba ben çok karamsar gördüm sizi.
Öztrak: Umudum neden yok? Bu iktidarın, mevcut saray hükümetinin bu işi çözebileceği konusunda umudum yok.
Yoksa Türk Ekonomisiyle ilgili, bu ülkeyle ilgili, ülkenin genç nüfusla ilgili çok fazla umudum var. Sorumlu, aklı başında, ne yaptığını bilen, halkın sesine kulak veren, millet iradesini her şeyin üzerinde tutan, sorumlu bir yönetimle bu ülke şahlanır.