Yeni kıdem tazminatı nasıl olacak? 1 Ocak 2022’de yürürlüğe girmesi planlanan tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) kapsamında, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi öngörülüyor. İşçi ve işveren tarafının fona ilişkin görüşleri merak ediliyor. İşte yeni kıdem tazminatı ile ilgili detaylar...
YENİ KIDEM TAZMİNATI NASIL ALINIR?
Türkiye’de kıdem tazminatı ilk kez 1936 yılında çıkartılan kanunla geldi. Kıdem tazminatı fonu tartışmaları ise 1975 yılında başladı. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin ilk defa 1976’da hazırlanan kanun tasarısında, işverenin her ay işçi ücretlerinin yüzde 10’u oranında prim ödemesi öngörüldü. 1980’deki taslakta, fona aktarılacak prim oranının ilk yıl yüzde 10 olması, sonraki yıllarda ise her yıl fonun dengeleri gözetilerek yeniden belirlenmesi hükmü eklendi.
1984’teki taslakta işçilerin yanı sıra memurların da fon kapsamına alınması, prime esas ücretin bir aylık tutarında ve iki taksit halinde prim ödenmesi öngörüldü.
2002 yılında hazırlanan tasarı, bugüne kadar kıdem tazminatı fonu konusundaki en kapsamlı çalışma oldu. İş Kanunu’na paralel Bilim Kurulu’nca hazırlanan taslak daha sonra 2004 yılında 9. Çalışma Meclisi’nde tartışıldı. İşverence aylık brüt ücretin yüzde 3’ü oranında prim ödenmesini öngören tasarı üzerinde uzlaşma sağlanamadı.
2003 yılında çıkartılan 4857 sayılı yeni İş Kanunu’nda, “Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır” denildi.
2 MODEL ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR
İkinci modelde ise işverenin TES’e brüt ücretin yüzde 4’ü oranında prim yatırması, işçiden ise ücret düzeyine göre değişen oranlarda prim kesilmesi planlanıyor. Buna göre, işçilerden yapılacak prim kesintisi şöyle olacak:
Asgari ücretlilerden brüt ücretin yüzde 0.5’i
Ücreti bir asgari ücretten fazla 2 asgari ücretten az olanlardan yüzde 1.5
Ücreti 2 asgari ücret ve üzeri olanlardan yüzde 2.5
TES’e, asgari ücretin yüzde 1’i oranında devlet katkısı yapılacak.
Ayrıca, damga vergisi, gelir vergisi indirimi, stopaj indirimi yoluyla da 0.5 puanlık katkı sağlanacak. Böylece, asgari ücretli bir işçi için TES’e aylık yüzde 6 oranında prim aktarılacak.
BİRİKEN PARANIN YÜZDE 25’İ 60 YAŞINDA ÇEKİLEBİLECEK
Yeni sistemin 1 Ocak 2022 tarihinde hayata geçirilmesi planlanıyor. Mevcut çalışanlar için birinci model zorunlu, ikinci model ise isteğe bağlı olacak. Tamamlayıcı emeklilik sisteminde biriken paranın yüzde 25’i 60 yaşında ödenecek. Kalanı emekli aylığı olarak ödenecek.
TÜRK-İŞ: KIDEM TAZMİNATI ÜCRETİN PARÇASIDIR
TÜRK-İŞ 2017 yılında bakanlığa gönderdiği görüş yazısında şunları dile getirdi:
Kazanılmış hak: Kıdem tazminatı işçinin ödenmesi sonraya bırakılmış ücret parçası ve işçi için kazanılmış bir haktır.
Devam etsin: Açık talebimiz kıdem tazminatı müessesesinin mevcut haliyle devam etmesi ancak bu haktan yararlanamayan işçilerin yararlanabilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıdır.
Tazminatı ödemeyene ceza: Kıdem tazminatının tüm işçiler için işlevsel ve alınabilir bir hak haline gelebilmesi için etkin bir denetleme mekanizması geliştirilmeli, caydırıcı bir idari para cezası sistemi kurgulanmalıdır. İşçi, kıdem tazminatını alamadığını bakanlığa beyan ettiğinde; banka kayıtları ile tazminat ödediğini ispat edemeyen her işveren için işçinin mağduriyeti ile orantılı bir idari para cezası verilmelidir.
Kıdem garantisi: İflas eden veya ödeme aczi içinde bulunan işverenlerin yanında çalışan ve bu nedenle kıdem tazminatını alamayan işçilerin kıdem tazminatı alacaklarını, mevcut Ücret Garanti Fonundan almalarının yolu açılmalıdır.
HAK-İŞ: DEVLET GARANTÖR OLMALI
30 günlük ücret: Getirilecek kıdem tazminatı uygulamasının, işçilerin kazanılmış ve beklenti haklarına halel getirmemesi gerekir. Özellikle her bir yıl için asgari 30 günlük ücret tutarındaki kıdem tazminatı miktarı, geride kalan her yıl için tahakkuk ettirilerek mutlaka korunmalı.
Devlet garantisi: Ücret garanti fonundaki gibi iflas eden veya acz içinde bulunan işverenlerin kıdem tazminatı borçları yeni oluşturulacak yapı üzerinden ödenmeli. Sistemin devlet garantörlüğünde kurgulanması, getirilecek sistem için işçi nezdinde güven duygusunun oluşumuna katkı sağlayacaktır. Yeni sistem mademki işverenlerin yükünü hafifletmek ve sermaye birikimi için öngörülmektedir, o halde söz konusu risklere de işveren ve devlet katlanmalı ve işçilere kazanılmış haklar garanti edilmelidir.
DİSK: FONA DEVREDİLMESİNE KARŞIYIZ
DİSK’in görüş yazısında, kıdem tazminatının temel bir işçi hakkı olduğu, temel özelliklerinin korunması ve aksayan yanlarının geliştirilmesi gerektiği dile getirilerek şöyle denildi:
Geliştirilmeli: DİSK 80 yılı aşkın süredir yürürlükte olan ve temel işçi haklarından biri olan kıdem tazminatının korunmasından, tam anlamıyla uygulanmasından ve özellikle hak ediş ve erişim koşulları açısından geliştirilmesinden yanadır.
30 gün: DİSK kıdem tazminatının bugün olduğu gibi işçinin brüt giydirilmiş son ücreti üzerinden en az 30 gün olarak korunmasından, toplu iş sözleşmeleri ile gün sayısını artırma hakkının sürdürülmesinden ve tavan uygulamasının kaldırılmasından yanadır.
İstifa eden işçi de alsın: DİSK, kıdem tazminatının hak ediş koşullarının iş sözleşmesinin sona eriş biçimlerine bağlanmasına karşıdır ve istifa dâhil, iş sözleşmesinin her türlü sona ermesinde ödenmesini savunmaktadır.
Fona karşıyız: DİSK kıdem tazminatının fona devredilerek doğrudan bir işveren yükümlülüğü olmaktan çıkarılmasına karşıdır.
'KIDEM TAZMİNATI GASPINI KABUL ETMİYORUZ'
DİSK Artvin Başkanı Selim Bilgin, "Kıdem tazminatı sadece dünün ve bugünün değil geleceğimizin de kazanımıdır" diyerek, "Kıdem tazminatını kabul etmiyoruz" dedi
DİSK Artvin Temsilciliği, Türkiye işçi sınıfının en büyük direnişlerinden olan 15-16 Haziran Direnişi’nin 50’nci yıldönümü nedeniyle Halitpaşa Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kıdem tazminatı gaspını kabul etmediklerini belirten Bilgin, "İşçi sınıfının sömürülmesine karşı sesini duyurmaya çalışan, insanca çalışmak ve yaşamak isteyen işçi sınıfının, devlet güdümündeki sermaye sendikacılığına karşı işyerlerinde başlayan direnişler ve grevler bir çığ dalgası gibi tüm yurda yayılarak genişlemeye başlayınca sermaye ve hükümet buna engel olmak için harekete geçti. DİSK ile birlikte işçi sınıfının kazanımlarının yükselmesinden ve hızlı büyümeden dönemin siyasi iktidarı rahatsız oldu ve getirilen tasarı ile DİSK’i hedef aldılar” dedi.
"Kıdem tazminatını işveren yükümlülüğü olmaktan çıkaracak, son ücret ile bağını koparacak, iş güvencesi dayanağı olmaktan çıkaracak her türlü dayatma, bir müzakerenin değil ancak mücadelenin konusu olabilir" diyen Bilgin, şöyle devam etti:
"Kıdem tazminatı sadece dünün ve bugünün değil geleceğimizin de kazanımıdır. Gençlerimizin ve çocuklarımızın emanetidir. Buradaki asıl amaç Kamusal Emeklilik Sistemini kaldırmak, ne olduğu belli olmayan TES ve BES’i bize dayatmaktadırlar. Buradan çağrı yapıyoruz; Şimdi değilse ne zaman? Haydi o zaman genel grev, genel direniş deme zamanıdır. 100 yıllık mücadelemiz olan kıdem tazminatını kaldırmaya AKP’nin kıdemi yetmez."
TOBB: TAM MUTABAKAT ARANMALI
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB’un son genel kurulunda yaptığı açıklamada, kıdem tazminatı fonu konusunda hem firmaların, hem de çalışanların tedirgin olduğunu belirterek, “Mutlaka işçi ve işverenin tam mutabakatının aranması” gerektiğini söyledi.