Sözcü yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşe yazısında, Erdoğan koronavirüs sürecinde başlattığı bağış kampanyasındaki paraların nereye gittiğini sordu. Çölaşan "Şimdi yine bekleme aşamasındayız! Bakalım filmin sonu nasıl bitecek" dedi.

Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşe yazısında, vatandaş yardım beklerken halka IBAN numarası veren AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı "Biz bize yeteriz Türkiyem!" bağış kampanyasında toplanan paraları sordu.

Çölaşan, "Şimdi yine bekleme aşamasındayız! Bakalım filmin sonu nasıl bitecek, zahmete katlanıp bir şey diyecekler mi, bu sorulara açıklık getirecekler mi!" diye yazdı.

Koronavirüs salgınından sonra başlatılan kampanyasında vatandaşın figüran rolünde olduğu düşüncesini paylaşan Çölaşan, "Esas çağrı, Merkez Bankası gibi parası olan kamu kurumlarını ve aynı özelliği taşıyan ve iktidardan yana olan sivil toplum kuruluşlarını hedef alıyordu." diyerek, "O bir çağrı değildi, onlara emir verilmişti." dedi.

Çölaşan'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
Yandaş medya anında devreye sokuldu, banka hesap numaraları ilan edilmeye başlandı…

Vatandaştan, özellikle de yandaşlardan para isteniyordu…

“Gönlünden ne koparsa ver aziz milletim!”

Veren verdi, “Biz böyle kampanyaları çok gördük” diyenler vermedi.

Sonuçta Merkez Bankası gibi kamu kurumları, TOBB gibi sivil toplum kuruluşları devreye sokuldu, bunlar da çok büyük miktarlarda para bağışlamak zorunda kaldı.

Tabii bir de yandaş müteahhitler!

Maşallah, bu iktidar döneminde her birine çok büyük işler verilmiş, onlar da ayrı ayrı malı götürmüştü.

Devletin ve milletin parası, belki milyarlarca doları kitabına uydurup onlara hortumlanmıştı.

Neyse, uzun lâfın kısası paralar toplandı ama iktidarın hayal ettiği rakamlara ulaşmak pek mümkün olmadı.

Dünya liderimiz, partisinin genel başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanı olan Recep Bey geçen akşam ekranlarda okuduğu yazılı metinde bu rakamın (eski para ile) iki katrilyona ulaştığını söyledi.

Umdukları kadar olmasa bile iyi rakamdır.

Ancak herkes gördü ki amaca ulaşmak söz konusu olmamıştır.

Sevgili okurlarım, şimdi işin özüne, püf noktasına bir kez daha gelelim…

Burada hep sordum:

“Yahu sayın iktidar, sayın dünya liderimiz, topladığınız bu paralar ne oldu? Bunları hangi amaçla ve hangi alanda kullanıyorsunuz? Yani daha da Türkçesi, toplanan bu paralar nereye gitti, hangi kesimler yararlanmış oldu?”

Eski parayla iki katrilyon…

Ne yazık ki yanıt vermeleri hiçbir zaman mümkün olmadı.

Sen devlet, hükümet ve cumhurbaşkanlığı olarak böylesine büyük miktarda para toplayacaksın ama nerelere harcadığını, sana bağışta bulunan Türk Milleti'nden gizleyeceksin!..

Bunu hukuk, hukuku da bırakın bir yana vicdanlar kabul eder mi?

O kumbaraya çağrılar üzerine az veya çok para atan, 10 lira gibi katkıda bulunan belki yüz binlerce sıradan vatandaşa bunu nasıl anlatırsınız?

Şimdi yine bekleme aşamasındayız!

Bakalım filmin sonu nasıl bitecek, zahmete katlanıp bir şey diyecekler mi, bu sorulara açıklık getirecekler mi!