Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saat 19.30'da yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin açıklama yapıyor.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi çok ciddi bir bocalama yaşadığı bu süreçte biz gerçekten sağlam bir duruş sergiliyoruz. Türkiye'deki kovid-19 hastalarının veya bunlara hastalığı bulaştıranların önemli bir bölümünde Avrupa ve Amerika seyahatinin olması düşündürücüdür. Batı ülkelerinin sağlık sistemlerinin yeteri kadar kapsayıcı olmaması sebebiyle hastalığın teşhisinde ve tedavisinde yetersiz kaldıkları çok açıktır.

Türkiye en başından itibaren tüm tedbirleri alarak hastalığın ülkemize girişini geciktirmiştir. Hastalığın ilk defa görülmesinin ardından da ülke genelinde de tespit ve tedaviyi başarılı şekilde yürüttük.

Şu an itibariyle dünyada salgından etkilenenlerin tespit edilen sayısı 1 milyon 30 bine, ölenlerin sayısı da 55 bine ulaşmıştır.

Ülkemizde toplamda 20 bin 921 hasta, 425 ölüm, 484 taburcu sayısıyla nüfus ve salgın tehdidi bakımından mukayese edilebileceğimiz ülkelerin tamamından daha iyi bir yerdedir.Salgınla mücadele için gereken temel araçları kendimiz üretiyor olması bizi mutlak dışa bağımlılıktan kurtarmıştır.

Bilim Kurulumuz hastalığın dünyadaki ve ülkemizdeki gelişimini anbean takip ediyor. Buna göre alınması gereken tedbirler de yine bilim kurulunda belirlenerek hükümetimize iletiliyor.

Sosyal izolasyon, sosyal mesafe, temizlik gibi temel kurallara uymayanlar olduğunu görüyoruz. Bunun için gönüllü olarak uygulanması gereken kuralları aşamalı olarak zorunlu hale dönüştürmemiz gerekebiliyor.

Salgınla mücadele çerçevesinde attığımız adımlara bu gece yarısı itibariyle yenilerini ekliyoruz.

Ülkemizin tamamında daha önce 65 yaş üzerine uyguladığımız sokağa çıkma kısıtlamasını 20 yaş altı için de getirmektir.

Gece yarısından itibaren 1 Ocak 2000 ve üstü tarihli doğumlular da sokağa çıkamayacaktır.

Bununla gençlerimizi de çocuklarımızı da ciddi manada kontrol altına, karantina altına almak zorundayız. 

Dışarıya çıkmak zorunda kalan vatandaşlarımız için de yeni bir uygulama başlatıyoruz. Yarından itibaren pazar yerleri ve marketler gibi insanların toplu şekilde bulunduğu tüm alanlarda herkesin maske takması zorunlu olacaktır.

İnsanların toplu olarak çalışmaya devam ettiği işyerlerinde de benzer tedbirler alınacaktır.

Türkiye genelinde de insan hareketliliğini azaltmak için gereken tedbirleri almayı sürdüreceğiz.

Ülkemizde hayatı ne zaman normale döndürebileceğimiz 83 milyon olarak bizlerin elindedir. Kurallara ne kadar iyi riayet edersek salgının seyrini o derece hızlı kontrol altına alır ve tehdidi tamamen ortadan kaldırabiliriz.

Halbuki bizim tarihimizde çok sayıda bu tür dayanışma örnekleri vardır. Mesela, Kurtuluş Savaşı başlarken Mustafa Kemal Atatürk Tekalifi Milliye denilen 10 maddelik bir emir yayınlamıştır. Bu emirle milletimizin elinde bulunan silahtan cephaneye, makineden binek hayvanlarına kadar savaşta ihtiyaç duyulan hemen her malzemenin belirli bir oranı talep edilmiştir.