Sosyal medya hesabındaki paylaşımlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Nisan ayında gözaltına alınıp ifadesinin ardından serbest bırakılan iktisatçı yazar Mustafa Sönmez hakkında takipsizlik kararı verildi.
Sosyal medya hesabındaki paylaşımlarında Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği gerekçesiyle 13 Nisan'da gözaltına alınan iktisatçı yazar Mustafa Sönmez, savcılıkta ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.
Sönmez hakkında Anadolu Cumhuriyet Basşavcılığı, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlarından başlattığı soruşturmayı tamamlandı.
‘GAZETECİ OLARAK GÖRÜŞLERİMİ PAYLAŞTIM'
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda, Sönmez'in Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosundaki ifadesinde, ‘Twitter paylaşımlarında kimseye hakaret kastı bulunmadığını, tamamen düşünce özgürlüğü kapsamında gazeteci olarak sosyal medya hesabından görüşlerini paylaştığını, paylaşımlarında suç içerikli herhangi bir ifade ya da görselin bulunmadığını' söylediği kaydedildi.
Ekonomist Mustafa Sönmez’e 2015 ve 2016 yılında attığı Twitler gerekçe gösterilerek Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan dava açıldı. Sönmez, “Savcının ifadeye bile çağırmadan” dava açtığını belirtti.
İddianamede Sönmez’in 31 Ekim 2015 tarihindeki “Son İŞİD operasyonları, kaçak sarayın cinnetine, devletin içinden bazı itirazlar olduğunu gösteriyor. Bu diktatör müsveddesini kuşatmak demek” ile 13 Ekim 2015 tarihindeki “Diktatör değil, bir hırsızlar çetesi reisi ve kaçınılmaz sonu yaklaştıkça çıldırıyor ama boşuna” ifadelerinin yer aldığı paylaşımlara yer verildi.
2 SUÇTAN TAKİPSİZLİK VERİLDİ
Savcılık, Mustafa Sönmez hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçuna ilişkin, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğünün kovuşturma izni verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğinin ve atılı suçla ilgili kovuşturma şartının gerçekleşmediğini belirterek, takipsizlik kararı verdi.
Öte yandan savcılık takipsizlik kararında, Sönmez'in paylaşımlarının herhangi bir somut kişiyi hedef almadığını ve “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike” unsurundan yoksun olması nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunun oluşmadığını kaydetti.