Bütün dünyanın büyük bir salgın testinden, akıl ve bilim sınavından geçtiği bu zor günleri, fiziksel olarak değil ama manen el ele aşacağız. Biz, 16 milyon İstanbullunun belediyesi olarak, tam kadro ve inançla görevimizin başındayız.
EKREM İMAMOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Dünyanın neredeyse tamamının karşı karşıya kaldığı bir salgın ile biz de mücadele ediyoruz. Üstelik pek çok Avrupa ülkesinden daha kalabalık, dünyanın en büyük kentlerinden biri İstanbulumuzda. Her şeyden önce şunu söylemeliyim ki bu kadim kentimizin belediye başkanı olarak, 16 milyon hemşehrimin her biri için eşim, çocuklarım, annem ve babam adına duyduğum ölçüde kaygı duyuyorum. Ancak omuzlarımda hissettiğim bu büyük sorumluluğa karşın, kendime ve ekibime güveniyorum.
Bütün kentin refahı için canla başla çalışan İBB personeline ve sorumlu davranarak #EvdeKal çağrısına uyan herkese teşekkür ediyorum. Bu salgına karşı çok erkenden önlemleri aldığımızı ve ardımızda bıraktığımız süreçte de ciddi bir şekilde çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü söylemeliyim. İlk vakanın görüldüğü anda tiyatro, kalabalık katılımlarla gerçekleşen konser ve İSMEK gibi etkinliklerimizi, hiç düşünmeden iptal ettik. Müzelerimizi hemen kapattık. “Korona Hijyen Filosu” oluşturarak kentimizin meydanlarını, kapalı alanlarını, ibadethanelerini, toplu taşıma araçlarını düzenli olarak dezenfekte etmeye başladık ve bu çalışmamız bütün hızıyla devam ediyor. İstanbul’un farklı noktalarında bilgilendirme etkinlikleri düzenleyerek farkındalık yaratmaya çalıştık; görselleri, videoları, haberleri, bildirileri, broşürleri, sosyal medya paylaşımları ile..
Özetle, her kanaldan yapmaya çalıştık bunu. Farklı dillerde bilgilendirici içerikler ve animasyonlar da hazırlayarak sosyal ağlardan paylaştık. İstanbullulara bir yandan evde kalmaları çağrısında bulunurken, bir yandan da evde kalış motivasyonu sağlayan materyaller ürettik. Pazarlarda alınacak önlemlerin öncülüğünü yaptık. Böylesi zor bir dönemde, su ve doğalgaz gibi fatura ödemelerinde hemşehrilerimizin kaygısı oluşmasın diye kolaylıklar sağladık. Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezimizi bu sürecin merkezi haline getirdik. Bütün süreci oradan takip edeceğiz. Burada yaşama geçirdiğimiz “İstanbul Yardımlaşma ve Koordinasyon Merkezi” İstanbullunun kimsesi olacak. Süreç ilerlerken olası sorunlara karşı projeksiyonlar geliştirdik ve hızla bunları uygulamaya koyduk. İstanbul’da olası bir gıda sorununa karşı tedarikçilerle toplantılar gerçekleştirdik. Hemşerilerim bilsin ki, İstanbul’un gıda sorunu olmayacak.
ÖNCELİĞİMİZ SAĞLIK
Kaynaklarımızı en doğru şekilde ve kamu yararına kullanmamız gereken bu süreçte üzerinde mutabakat olmayan projelerin ihalesinin yapılıyor olmasına inanamıyorum. Sizler adına sürecin takipçisi olacağımı belirtmek istiyorum. Yine bütün dikkatimizi halk sağlığına odaklamamız gereken bu günlerde sokakta ve sosyal medyada organize bir şekilde yapılan saldırılara rağmen önceliğimizin İstanbullunun sağlığı olduğunu rahatlıkla söylüyorum. Ama bu koşumuzu yavaşlatmayı, nefesimizi kesmeye çalışanlara can sağlığınızın hesabını sormayı da asla atlamıyoruz.
DAYANIŞMA KAZANACAK
Bu süreç, bir arada hareket etmenin ve dayanışmanın kazanacağı bir süreç. Biz hep birlikte İstanbuluz. Anımsarsanız geçen yıl bu zamanlarda da bir sancı ile kıvranıyordu bu şehir. O günleri nasıl aştıysak, direnerek yine başaracağız. Yine, 16 milyon el ele verip bu zorluğun üstesinden geleceğiz. Tabii bu kez sadece manen el ele vereceğimizi anımsatmak istiyorum. Bu süreçte sosyal mesafemize dikkat ederek, yaşlılarımıza yardımcı olarak, İstanbul için evde kalarak hareket etmemiz oldukça önemli.
Sonra yine bahar gelecek... Size söz veriyorum o zaman sahillerde piknik yapacağız, ben de geleceğim. Mutlulukla ve sağlıkla.
Ne diyordu Nâzım: “Hastalar Kardeşlerim İyileşeceksiniz. Ağrılar, sızılar dinecek Yumuşak, ılık bir yaz akşamı gibi inecek Ağır, yeşil dalların ardından rahatlık. Hastalar, kardeşlerim, Biraz daha sabır, biraz daha inat. Kapının arkasında bekleyen ölüm değil, hayat. Kapının arkasında dünya, dünya cıvıl cıvıl Kalkacaksınız yatağınızdan, gideceksiniz...”