İçişleri Bakanlığı, salgın yüzünden ekonomik sıkıntı yaşayan yardıma muhtaç vatandaşlara destek için İBB tarafından başlatılan bağış kampanyası nedeniyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma başlattı. SÖZCÜ’ye konuşan İmamoğlu, Vakıfbank’ta hâlâ bloke edilmiş durumda olan 900 bin liralık bağış parasını hatırlatarak “Soruşturma yapabilirsiniz. Ama kalkıp vatandaşa ait bir parayı bankada bloke etmek çok aciz, çok zavallı bir tavırdır. Korkuyla yapılmış bu işlem bankacılık tarihinin kara lekesidir” ifadelerini kullandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde yaşanan sayım ve itiraz krizinin ardından 17 Nisan 2019'da ilk mazbatasını aldı ve 18 Nisan'da, seçimin iptal edileceği 6 Mayıs tarihine kadar sürecek görevine resmen başladı. Geçen bir yılı ve tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüsü salgını sürecini değerlendiren İmamoğlu, engellenen yardım kampanyası ve Atatürk Havalimanı'nda yapımına başlanan sahra hastanesi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İlk mazbatanızı almanızın üzerinden bir yıl geçti. O dönemde İstanbul yerel seçim sürecinde yaşananlar nedeniyle krizin merkeziydi. Bugün de salgın nedeniyle krizin merkezi. 2 dönemi karşılaştırdığınızda sizin için hangisi daha zorlayıcı? Siz o günlerde bir yıl sonrasını nasıl planlamıştınız?

- Bu dönem, yola çıkma dönemimiz olacaktı. Bütçesiyle, sıkıntılarıyla, eksikleriyle ya da durmuş İstanbul şantiyeleri ile teslim aldığımız dönemden sonra o sıkıntıları aşmış ve şu anda yeni döneme başlangıç yapacağımız bir periyot olarak düşünüyorduk. Ama dünyanın hiç başına gelmeyen bir salgınla karşı karşıya kaldık. Zorluk açısından karşılaştırdığımda, bu dönem daha zor.

- Geçtiğimiz yıl yaşanan Türkiye'nin demokrasi mücadelesiydi. Ayrı bir statüde değerlendirebiliriz. Ama bugün bahsettiğimiz şey bütün dünyayı ve bütün insanlığı ilgilendiren bir konu. Siyasetin tamamen dışında bir konu. Tarihi bir dönemin içindeyiz. Geçen yıl verdiğimiz mücadele Türkiye siyasi tarihi açısından, idari tarihi açısından önemli milatlarından birisiydi. Ama şu an konuştuğumuz şey insanlık tarihi açısından önemli bir konu.

Vakıfbank'ta bloke edilen hesaba yatırılan 900 bin TL'lik bağışın akıbeti ne oldu?

- Şu anda hâlâ blokaj duruyor, hukuki başvurumuzu yaptık. Mahkeme valilikten yanıt istedi. 15 gün süre verildi. Süre henüz dolmadı.  Bu eninde sonunda çözülecek. Şu anda bankaların yaptığı hukuksuz ve korkudan yapılmış bir işlem. Korkuyla yapılmış işlem de bankacılık tarihinin kara lekesidir.

- Valiliğin yazdığı yazı da kara lekedir. Toplumun belediyeye yaptığı bağışın önünün bu şekilde kesilmesi utanç vericidir. O imzayı kim atmışsa utanmalı. Yanlış işlem görüyorsanız İBB Başkanı hakkında soruşturma açarsınız.  Ama vatandaşın bağışını bloke edemezsiniz. Kaldı ki hakkımızda bir soruşturma açıldı.

Soruşturma ne zaman başladı?

- Geçen hafta cuma günü başlatıldı. Ankara'da da başlatıldığını duyduk. Muhtemelen kampanya düzenleyen diğer belediyelere de müfettiş gidecektir. Sadece bana açılmadı soruşturma.

İBB bünyesindeki İstanbul Vakfı adına yardım kampanyası düzenlemek için İstanbul Valiliği'ne yaptığınız başvuru ne aşamada? Neden İBB adına değil de vakıf adına başvuru yapıldı?

- İstanbul Vakfı, İBB'nin Nurettin Sözen döneminde kurulmuş, aktif şekilde sayın Recep Tayyip Erdoğan döneminde yardımlaşma adına kullanılmış. Böyle bir vakfın yardım talebi bir haftadan uzun bir süredir bekletilirken tahmin edebileceğiniz onlarca vakfa günlük anında izni veren valiliğin niçin bizim başvurumuzu beklettiğini her gün sorguluyorum. Cevabını bilmediğim için mi sorguluyorum? Hayır. Cevabını biliyorum da ülkem adına bazen o kadar dip noktaya vuran bu duyguları sorgulamak zorundayım diyerek sorguluyorum. Bu sorgulamamı fiili olarak da yerine getiriyorum. “Bakıyoruz, inceliyoruz” cümleleri ile geçiştirilen bir süreç söz konusu.

Atatürk Havalimanı'nda yapılan sahra hastanesi çok tartışma yarattı. Mevcut binaların neden kullanılmadığını, inşaatın yerinin neden değiştirildiğini biliyor musunuz, bu konuda İBB bilgilendirildi mi?

- Oradaki süreci bilmemeniz sizin ruhunuzu rahatlatıyor emin olun. Ama benim oradaki süreci tamamen bilmem inanın hiddetimi arttırıyor. Böyle bir yanlış süreç yönetimi olamaz. Önce inşaatın başladığı yer tümüyle yanlıştı. Tepkimizi gösterdik vazgeçtiler. Paldır küldür havalimanının diğer tarafına geçtiler. İki tane pisti mahvettiler. Ne yaptıklarını kendileri de bilmiyorlar. İstanbul tarihine utanç olarak geçecek bir iş. Girişi çıkışı mümkün olmayan, asla müdahale edilemeyecek bir alana bir sahra hastanesi adı altında başka bir şey yapıyorlar.

- Çünkü bu yapılan sahra hastanesi falan değil. Müdahale edemiyoruz. Gereken her yere başvurularımızı yaptık, hukuki mücadele de vereceğim. İstanbul'a ihanet ediliyor. Diyecekler ki zaten havalimanını kaldıracaktık. Bugünün konusu mu bu? Bir taşla iki kuş vuralım mı diyorsunuz? Sancaktepe'deki yer de sorunlu. Sağlık Bakanlığı'na devredilmiş askeri bir alan. Bence ulaşımı alakasız bir noktada. Kendi yerel yönetimleri bile rahatsızlığını dile getirdi. Çok yanlış iki nokta. Hangi akılsız akıl devrede bilmiyorum.

SALGININ BÜTÇEYE ETKİSİ 5.5 MİLYAR TL

İBB'de salgını bağlı olarak nasıl bir zarar tablosu ortaya çıktı?

- Yaptığımız bütçe çalışmasına göre pandeminin 2020 yılı bütçesinde yaklaşık 5.5 milyar lira civarında kayba neden olacağını düşünüyoruz. Her gün geliri düşen, zarar eden bir büyükşehir belediyesi var. Bu sadece İstanbul için algılanmasın.

- Türkiye'nin vatandaşa dokunan bütün iş ve işlemlerin büyük kısmını yürüten belediyelerdir. İBB'nin 5.5 milyarlık kaybı belki Ankara'da üçte biridir, İzmir'de biraz daha azıdır ama Bursa'da da aynı şekilde kayıptır, Gaziantep'te de kayıptır. Bu konuda Türkiye Belediyeler Birliği ne yazık ki hiçbir girişimde bulunmuyor.

Maske dağıtımı ile ilgili İBB'ye bir engel var mı?

- Hayır, biz toplu taşıma noktalarında ücretsiz vermeye çalışıyoruz. Ama Türkiye'deki maske stoğunu bakanlık bloke etti, hepsini aldı. Biz şu anda dönem dönem maske bulamıyoruz.

- İSMEK ile 1 milyona yakın maske üretmek için çalışmalara başladık. Madem maskeyi stokladınız bunu PTT'den ilan ederek kargo ile vatandaşa ulaştırma büyük bir külfet. Niye en büyük aracınızı kullanmıyorsunuz? En büyük aracınız belediyeler. İstanbul'da bir büyükşehir belediyeniz, 39 da ilçe belediyeniz var.

- Yollayın bize, sahada vatandaşımıza dağıtalım. 1 haftadır 10 gündür başvuruda bulunmuş cevap alamamış milyonlarca vatandaşımız var. O gün bize verselerdi bugün İstanbul'da maskesiz ev kalmamıştı.

Hafta sonu 2 günlük sokağa çıkma yasağının İstanbul'da olumlu ve olumsuz etkileri nasıl oldu?

 -Zaten kötü başladı. O kötü atmosferin sağlık açısından nasıl zarar verdiğini zaman gösterecek. Umarım vermemiştir. Umarım kimseye bulaşmamıştır. Yüzbinlerce insan sokağa döküldü. Kadük bir iş oldu. Bugün öncesinde açıklanmış bir sokağa çıkma yasağı var hazırlıklarımızı yaptık. Vatandaşımıza duyuracağız. Bilim insanlarına göre 2 günlük sokağa çıkma yasağı sağlıklı bir çözüm değil.

“TÜRKİYE'DE VE ŞEHİRLERDE UZLAŞI YOK”

Salgın süreci yönetimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Mutlak ve mutlak uzlaşı ile kriz yönetilebilir. Şu an Türkiye'de ve şehirlerde uzlaşı yok. Yani bir kurum korkmamalı İBB'nin doktorlarına konaklama ihtiyacını karşıladı diye. Ya da bir kurum korkmayacak büyükşehir belediyesinden destek istemeye. Bu kadar siyasallaşmış bir zeminde kriz yönetmek zordur. Aksine uzlaşı çok önemli. Uzlaşı ve ortak aklı sağladığınızda toplumda güven oluşturursunuz.

- Toplumun uzlaşması için krizin başarı ile yönetilmesi için Ankara'da bir uzlaşma sağlamak lazım. Bunu sağlayacak olan da yöneten kişidir. Muhalefet ile iktidar ayrımı yapmadan bir masada pandemi sürecini yönetebilen ülkeler var. Biz yönetemeyen ülkelerin ilk sıralarındayız. Hatta bugün bile muhalefet-iktidar ilişkisini tartışıyoruz. Hatta iktidarı muhalefeti suçladığı bir dönemi tartışıyoruz.

SÖZCÜ’ye konuşan İmamoğlu, bu şekilde ifadelerini dile getirdi.