“Salgın bize dayanışmanın önemini bir kez daha hatırlattı” diyen Başkan Çerçioğlu, koronavirüs salgınına karşı ilk önlem alan belediye olduklarını "Biz mücadelemizi başlattığımızda virüs, Avrupa’da dahi henüz yeni görülmeye başlamıştı." diye açıklıyor.

“11 yıldır uyguladığımız sosyal belediyecilik sayesinde yaralarımızı sarmayı çok iyi öğrendik. Bu zorlu günlerin üstesinden aynı dayanışma ruhuyla geliyoruz” diyen Çerçioğlu'nun yazısı şöyle:

Her şerden bir hayır çıkarmak gerekirse bu zorlu salgınla mücadele günleri, hem bizlere hem de bütün dünyaya çok şey öğretti. En başta hepimiz artık iyi biliyoruz ki bu tür toplumsal kriz anlarında halktan yana sosyal politikalar ve toplumsal dayanışma hayat kurtarıcı nitelikte olabiliyor. Her şey sona erdiğinde artık pek çok şey eskisi gibi olmayacak. Halkın acılarını paylaşan, onların ekonomik ve sosyal sorunlarına ortak olan, çözüm üreten anlayışla ancak hep birlikte toparlanmayı başarabiliriz. Aydın’da 11 yıldır uyguladığımız sosyal belediyecilik sayesinde yaralarımızı birlikte sarmayı çok iyi öğrendik. Aydın’da herkesin evinde aşı kaynıyor, çocuklar yatağa aç girmiyor, kadınlar da erkekler de üretiyor, kazanıyor, gençler okuyor. İşte bu zorlu salgın günlerinin de üstesinden aynı dayanışma ruhuyla geliyoruz.

Covid-19, etkileri itibarıyla sadece insanda bağışıklık sistemini çökerten bir salgın değil, çok ciddi ekonomik, sosyal, psikolojik hasar bırakan küresel bir pandemi. Aydın Büyükşehir Belediyesi olarak, henüz Türkiye’de yaygınlaşmadan salgına karşı en üst seviyede önlemler almaya başladık. “Salgın Hastalıklarla Mücadele Kurulu” oluşturduk. Alanında uzman kişilerin tavsiyeleriyle harekete geçtik. İlçe ilçe, mahalle mahalle muhtarlarımızla işbirliği içinde hangi bölgede neye öncelik verilmesi gerekiyorsa ona göre çalışmalar yaptık.

Avrupa’da yoktu

Kurulda aldığımız kararlar sayesinde, koronavirüs salgınına karşı mücadelemizi çok erken başlattık. Başta belediye binamız ve veznelerimiz olmak üzere, otogarlar, toplu taşıma araçları, duraklar, parklar, meydanlar, caddeler gibi halkın özellikle toplu halde ve kalabalık bir şekilde bulunduğu yerlerde her gün düzenli olarak yaptığımız dezenfeksiyon çalışmalarına ilk başladığımızda virüs, Avrupa’da dahi henüz yeni görülmeye başlamıştı.

Ne yazık ki 11 Mart’ta Türkiye’de ilk vaka açıklandı. Aynı gün tüm ekiplerimizle, gereken önlemleri almaya hazırdık. Dezenfeksiyon çalışmalarımızı artırdık. Belediye olarak düzenlemeyi planladığımız etkinliklerimizi iptal ettik. Tüm iletişim kanallarını kullanarak vatandaşlarımıza uyarıcı ve bilgilendirici çalışmalar yaptık. Bugün Aydın’a geldiğinizde şehrin her köşesinde, kamu kurumlarında “Evde Kal” ve “Sosyal Mesafeyi Koru” uyarılarıyla karşılaşırsınız. Bu çağrılarımızı yanıtsız bırakmayan ve sorumluluk bilinciyle hareket eden tüm Aydınlılara teşekkür ediyorum.

Yalnız bırakmadık

Evinde aşı kaynamayan, yemek yapacak kimsesi olmayan tüm Aydınlılara, her gün sıcak yemek desteği veriyoruz. Kuru gıda, sebze ve meyve yardımlarımızın kapasitesini artırdık. Ayrıca evde bakım hizmeti de sunuyoruz. Özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımızı ve kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımızı hiç yalnız bırakmadık. Halihazırdaki çağrı merkezi hattımızdan bize kolaylıkla ulaşmalarını sağlayarak tüm ihtiyaçlarını kapılarına kadar götürüyoruz. Yine 60 yaş üstü vatandaşlarımıza ve engelli vatandaşlarımıza 50 metreküp su desteği sağladık. Yaş sınırı gözetmeksizin, Aydın’da borcundan dolayı kapalı olan 3 bin 10 içme suyu abonemizin sularını açtık. Canını ortaya koyup çalışan fedakâr sağlık emekçilerimizi de unutmadık. Sağlık çalışanlarımıza, toplu ulaşımı ücretsiz hale getirdik. Ayrıca toplu taşımada insan temasını ortadan kaldırmak ve yoğunluğu azaltmak amacıyla kısıtlama kararlarını hızlıca uygulamaya koyduk. Lokanta, restoran, kafeterya gibi bu süreçte faaliyeti durdurulan pek çok mekândan karnını doyuran sokak hayvanlarını da unutmadık. Mama noktalarımızı artırarak her gün düzenli olarak mama ile sokak hayvanlarını besliyoruz.

Tarımla ayaktayız

Bu süreçte yine “Ata Tohumları” projemiz kapsamında, yerel tohum fidelerini Aydın’daki 65 yaş üstü vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. Onlar bu fideleri evlerinin balkonlarında ve bahçelerinde yetiştirerek yeni tohumlar alıyor ve üretim sürecinin bir parçası oluyorlar.

Evet, bu salgın hem ülkemiz hem de dünya için bambaşka ve yeni bir durum. Ancak özellikle Çin’de başladığı günlerden itibaren “geliyorum” diyen bir salgın. Doğru, etkin ve herkesin uygulama sürecine katıldığı bir çalışmayla aslında üstesinden en az hasarla gelinebilecek bir durum. Dünyada da bunun örnekleri var. Ne yazık ki dünya, bugün akla ve bilime yatırım yapmayan, sağlık merkezlerini ticarethane anlayışı ile yöneten, yoksulluğu ve işsizliği bitirmek yerine daha fazla rant amacıyla çalışan sistemin sancılarını çekiyor. Aydın’dan Türkiye’ye bakınca geleceğe dair oldukça umutluyum. Halktan yana sosyal belediyecilik anlayışı ile Aydın’da, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de başardığımızı bütün Türkiye’de başarabiliriz.