Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü köşe yazısında hükümetin normalleşme planına dair eleştirilerde bulunarak alınan önlemler ile esnetilen kısıtlamalar arasındaki çelişkileri dile getirdi. Esnetilen kısıtlamalar ile getirilen önlemler arasındaki 'tezatlığa' dikkat çeken Özdil, hayaldi gerçek oldu yorumunu yaptı.
Özdil, "Buna normalleşme' diyorlar. Nasreddin Hoca'nın türbesi gibi bizim normalleşme… Kapısında kilit var, üç tarafı açık!" değerlendirmesi yaptı.
Özdil yazısında şunları kaydetti:
Hayaldi gerçek oldu…
Futbol liglerinin başlamasına sağlık bakanı değil, müteahhit Nihat Özdemir karar verdi!
Top'lum sağlığı yani. Vaka sayısı sadece 359 kişiyken, ligleri durdurdular. Vaka sayısı 130 binden fazla, hergün 2 binden fazla yeni vaka çıkıyor, 3 bin 500'den fazla insanımız öldü, hergün 60 kişi ölmeye devam ediyor, ligleri başlatıyorlar.
Korona bulaşmasın diye 65 yaşındakilerin sokağa çıkması yasak.
Fatih Terim'e hem korona bulaştı, hem 66 yaşında, maça çıkacak. Futbol liglerinin açılacağını futbol federasyonu başkanı açıklıyorsa, berberlerin açılacağını niye berberler federasyonu başkanı açıklamıyor da, cumhurbaşkanı açıklıyor?
Berbere gitmek serbest. Berberden evine dönerken sahil kenarından yürürsen, sosyal mesafeye dikkat etmemek suçundan ceza kesiyorlar. Kapalı mekanda berber koltuğuna oturabilirsin. Açık havada parklardaki banklara oturma diye, söktüler.
65 yaşındakiler iki aydır evde, hepsinin saçı başı Barış Manço gibi oldu, nihayet pazar günü sokağa çıkma izni verdiler. Pazar günü berberler kapalı.
Camiler kapalı, namaz kılarken virüs bulaşıyor.
Avm'leri açıyorlar, alışveriş yaparken virüs bulaşmıyor. Haftaiçi avm'ye gitmek serbest, virüs yok. Cumartesi-pazar sokağa çıkmak yasak, virüs var. Alışveriş merkezine gidip, binlerce insanla aynı havalandırma sisteminden soluk almakta sorun yok. Alışveriş merkezinin önünden açık havada balık tutmak yasak.
Korona palamuttan bulaşıyor çünkü.
Ailece avm'ye gidip mangal alabiliyorsun. Ailece pikniği gidip o mangalı kullanırsan, sosyal mesafe cezası var.
20 yaş altındakilerin tek tek bile sokağa çıkması yasak. 20 yaş altındaki dört milyon öğrenciyi hep birlikte sınava sokacaklar.
Üniversite sınavını üç ay kala “erken” diye, bir ay ileri attılar. Aynı üniversite sınavını iki ay kala “geç” diye, bir ay öne çektiler.
Maçları seyircisiz oynatacaklar.
Okulları açıyorlar.
Maske bir liraya satılıyordu…
Müjde, herkese ücretsiz dağıtacağız dediler, sonra, Ptt evinize getirecek dediler, sonra, e-devlet'ten kendiniz sipariş edeceksiniz dediler, sonra, telefonunuza kod gelecek o kodla eczanelerden alacaksınız dediler, sonra, eczanelerden değil işyerlerinizden alacaksınız dediler, en son, maske bir liraya satılacak dediler.
Buna “normalleşme” diyorlar.
Nasreddin Hoca'nın türbesi gibi bizim normalleşme…
Kapısında kilit var, üç tarafı açık!